Yanlışlıkla Taylor Swift hayranı oldum: Hiç beklemediğin anda oluyor kuzum

Eyvah! Yanlışlıkla Taylor Swift hayranı oldum. ”Böyle bir şey olabilir mi?” diye kendimi sorguladığım bir-iki haftanın ardından ”Hiç beklemediğin anda oluyor kuzum” durumuna geldim. Eski şarkılarını yeniden kaydederek pek de duyulmamış bir işe imza atan Taylor Swift’i nasıl sevmeye başladım? Sormadınız ama ben anlatacağım.

Aman, kimseler duymasın derken vicdanımla başa çıkamadım ve bu gerçeği dünyaya haykırmam gerektiğini fark ettim. Üstelik zaman ve mekan da asla benden yana değil. Ergenliğimi geride bırakalı yıllar oluyor. Lisede hoşlandığım çocuk suratıma bakmadığında Adele’in Someone Like You şarkısını bir yıl dinlemiştim. Beyoncé’nin Broken Hearted Girl’ünde ağlamış, Ryan Tedder’in Not to Love You’sunu gitarla çalmaya çalıştığım dört acılı ay geçirmiştim. Yani Taylor Swift’i sevmek ve dinlemek için önümde yıllar vardı. Yalan da söylemeyeceğim, müziği bana her zaman çok sıkıcı geldi. Bitmek bilmeyen romantik baladların pek tarzım olduğu söylenemez. Kanye West tarafından sahnede rezil edildiğinde bile kendisine en ufak bir sempati duymadım. Gelin, görün ki 27 yaşında Taylor Swift hayranı oldum.

Biraz mazi, biraz hüzün

Belki de bunun için Scooter Braun’a teşekkür etmeliyim. Çünkü o olmasaydı, Taylor Swift yıllar önceki albümlerinin yeni versiyonlarını yayımlamaz; ben de Anadolu Yakası’ndan Avrupa’ya geçerken metrobüste dinleyecek daha iyi bir şey bulamazdım. Taylor Swift’in eski müzik şirketi Big Machine Records, kimlerin kimlerin menajeri Scooter Braun’a satılalı birkaç yıl geçti. Ancak bu satın alma, Taylor Swift için pek iyi sonuçlar doğurmadı. Scooter Braun, Taylor Swift’in tüm şarkılarının ana kayıt haklarının sahibi oldu. Bu şarkılardan herhangi birinin bir televizyon programında, filmde ya da reklamda kullanılması için Braun’dan izin istenmesi ve ona ödeme yapılması gerektiği anlamına geliyor. Bir nevi ruhsat ücreti. Braun da Kanye West’in eski kankası (Kanye West’le son dönemde kanka olan var mı ki?). Taylor Swift, bunun üzerine yeni bir müzik şirketiyle anlaşıyor, eski şarkılarının tamamını yeniden kaydediyor; böylece her birinin hakkını elinde bulunduruyor. Swift’e göre bu hamle, yapımcıların Braun’la çalışmasını engellemek için de önemli.

Okuma önerisi – Senden önce, senden sonra: Taylor Swift müzik endüstrisini nasıl alt etti?

Speak Now yine, yeni, yeniden yayında

Swift şu sıralar, ”Eras” ismini verdiği bir turda ve eski şarkılarını söyleyerek arena dolduruyor. Rekor da kırıyor, hatta enflasyon değerlerine bile etki ediyor. Hay yaşa kız! Fearless, Red gibi albümleri çoktan yayımladı. Birkaç gün önce ise Speak Now geldi. Bugün, burada, bu haklı ve gururlu amaç için toplanmamızın sebebi. Biliyorsunuz Taylor Swift, şarkılarını eski ilişkileri hakkında yazıyor.

Tıpkı Adele, Ed Sheeran ve ismi saymakla bitmez birçok sanatçı gibi. Swift yıllarca sırf bu yüzden eleştirildi. ”Allah kimseyi Taylor’ın diline düşürmesin” modundaki birtakım bireyler yüzünden kız hayatını doğru düzgün yaşayamadı. Hep stres, hep tasa matmazel. Ne olacak bu insanlığın hali? Neyse ki bu dönemi geride bıraktık, Taylor Swift yeniden yükselişte ve herkes onu çok seviyor. Neden? Sahi neden gerçekten? Bunun üzerine kafa yormak için epey bir zamanım vardı. Malum, seçim bitti ve kimsenin konuşacak bir şeyi kalmadı. Eskiden kendisinden hiç hoşlanmasam da beni Taylor Swift hayranına dönüştüren bu süreçte (seçim sonrası yaşadığım duygusal boşluk) şöyle bir kanıya vardım:

Biliyorsunuz, Dadanizm yazarlarını birleştiren pek çok ortak nokta var; ama biri var ki hepimiz onun adını duyunca dikkat kesiliyoruz: Gilmore Girls. Şimdi ”Gilmore Girls de nereden çıktı?” diyebilirsiniz. ”Hayır, ne alaka yani?” diye de düşünebilirsiniz. Taylor Swift’in şarkıları bende Gilmore Girls etkisi yaratıyor. Kaçıp gitmek istediğim ama ulaşamadığım bir gerçeklik. Evermore albümünde yer alan ”Coney Island”, Jess ve Rory’nin hikayesine o kadar uyuyor ki. Bir dinleyin, çabuk açın Spotify’dan.

Dean ve Rory için ”Everything Has Changed” muazzam bir uyum sunuyor.

Kişisel favorilerim arasındaki ”Champagne Problems”, tam bir Logan şarkısı. Ah, Logan. Yaralı ve yakışıklı prensim. Dizideki her çifte uyan bir Taylor Swift şarkısı var.

Ama buradaki esas kilit noktayı kaçırmayalım. Taylor Swift’in sizin için de bir şarkısı var. Sizin aşk hayatınızı anlatan, kırılan kalbinizi onaran, onaramadığında isyan eden, ne kadar sert ama bir o kadar da yumuşacık. Yeni yıkanmış çarşaf temizliği ve tercihen Yumoş kokusu serpilmiş yastık gibi (Monica/Janset Geller’dan esintiler). Taylor Swift’i sevmeyebilirsiniz, ama şarkılarını seveceksiniz. Elinizde değil. Swift, dinleyiciye pek seçenek bırakmıyor. Eğer yeterince dikkatli dinlerseniz, o sözleri size söylediğini anlayacaksınız ve yaşınız kaç olursa olsun Taylor Swift’e hayran olacaksınız. İddia ediyorum, tutup yakalayın.

Ay ne kadar büyümüşsün sen

Bilmeyenler için önemli bir ayrıntıyı da burada konuşmak gerekiyor. Taylor Swift bir dönem inzivaya çekildi. Canı sıkıldı, hayata küstü ve bir yıl boyunca kimseyi görmedi (Mümkün mü? Valla biz de Taylor Swift’in yalancısıyız). Muhteşem bir düşüş yaşadı. Küllerinden Netflix’te yayımlanan Miss Americana belgeseliyle doğdu.

Yıllar yılı büründüğü “iyi kız” imajını korumanın onun için ne kadar zorlayıcı olduğunu da görmüş olduk. İşte kapitalizm Taylor, ne yaparsın. Eğlence, Hollywood, Los Angeles falan. Koskoca Taylor Swift’e bunu yapan hayat bize neler yapmaz demek istiyorum ama bize olan oldu zaten. Türkiye’de mobbing görmek mi ABD’de mobbing görmek mi derseniz, burada tartışma çıkar. Hiç o konulara girmeyelim. Yazının muhtelif yerlerinde bahsettiğim Speak Now’ın yeni versiyonu şu an yayımda. Şarkıların sözlerinde gözle görülür bir değişiklik yapmasa da sesinde 19 yaşındaki Taylor’dan eser yok. Çok daha olgun, sakin ve mesajın nereye ulaşması gerektiğini bilen bir Taylor’la karşı karşıyayız. Ay, inanır mısınız? Taylor Swift bile büyüdü. Taçsız kraliçe Miley Cyrus, büyüyeli çok olmuştu; Demi Lovato’nun biyografisini yazmak bir senemi alacağı için o konuya da burada girmiyorum. Selena Gomez, müzik dünyasından yavaş yavaş çekildi. Yaşıtları büyüme sancılarını farklı şekilde yansıtmayı seçerken hep aynı çizgide yürüyen Taylor Swift’in yıllara yayılan dönüşümüne tanıklık etmek de nasipmiş. Yıldızımın barıştığı ünlüler listesinin birinci sırasına koyuyorum onu. Daha ne olsun? Bu yazıyı Taylor Swift’in kariyerindeki en iyi iş olduğuna inandığım bu şarkı ve kliple bitiriyorum.