
The Woman In Me kitabıyla Britney Spears’ın hikayesini bu sefer kendisinden dinliyoruz
Ve aylarca süren bekleyişin ardından Britney Spears’ın anı kitabı The Woman in Me geçtiğimiz günlerde yayınlandı ve yayınlanır yayınlanmaz da tüm zamanların en çok satan ünlü biyografisi rekorunu kaptı. Kimileri kitabı sayfa sayfa okuyor, kimileri de Michelle Williams’ın çok sahici bir yerden seslendirdiği sesli kitabı dinliyor. Günlerdir popüler kültür gündeminde de sadece bu konuşuluyor. Çiçeğimiz Britney’nin yaşadıkları konuşulmasın da başka ne konuşulsun? Milenyum pop müziğinin ikonu olmasıyla birlikte magazinin de unutulmaz figürlerinden biri oldu her daim kendisi. ‘‘Sevimli genç kız’’ halleriyle yüceltildiği mental olarak zorlandığı dönemlerde de alaşağı edilmeye çalışıldığı o dönemlerine pek çoklarımız şahidiz. Babasının esareti altında olduğunu öğrenmemizle birlikte #FreeBritney diyerek tek yürek olduğumuz günler ise hâlâ çok yakın… #FreeBritney süreci ve vasilik davasıyla birlikte Britney’nin hayatına dair bilmediğimiz ne kadar çok şey olduğunu fark etmiştik. The Woman in Me bizi daha da derinlere götürüyor, kalbimizi sıkıştırıyor, isyan ettiriyor. Öfkemiz yanımızda The Woman in Me’de öne çıkan konulara dadanıyoruz.
Kitapta pek çoğumuzun aşina olduğu konulara tekrar değinilse de bunları Britney’nin ağzından ilk defa dinliyoruz. Kariyer basamaklarının iç yüzüyle karşılaşıyoruz. Her şeyden önce, The Woman In Me şu anda en çok satan ünlü biyografisi konumunda. Gerçekleri söyleme cesaretini kendinde bulması ve yıllar yıllar sonra ilk defa konuşması zaten ancak bu şekilde taçlandırılabilirdi. Fakat iddialara göre Britney Spears’ın 1999-2002 yılları arasında birlikte olduğu Justin Timberlake The Woman In Me’de yazılanlar üzerinden gündeme gelmekten pek memnun değilmiş. Kitabın yayınlanmasından sonra Britney ile iletişime geçmemiş ve geçmeyi de düşünmüyormuş. Dahası Jessica Biel ile evlilik yıl dönümü kutlamalarının da suya düştüğü hakkında söylentiler dolanıyormuş. Bireysel olarak bu konu hakkında sabaha kadar yazabiliriz, öyle öfkeliyiz. Zor geçtiğini düşündüğün şu birkaç günü, yıllarca rahatça dolaştığın ve eğlendiğin günlere sayabilirsin Justin.
İbretlik okuma önerisi – Özür için çok geç: Slut-shaming etrafında Justin Timberlake ve Britney Spears olayları
Britney kitabında her şeyi en başından itibaren anlatıyor. Kariyeri 1992’de yer aldığı Mickey Mouse Club şovuyla başlıyor. Burada da zaten Justin Timberlake ile tanışıyor. 1999 yılında “… Baby One More Time” ile büyük çıkışını yapıyor. Bu başarıyla ikinci albümü de yaptığı sırada Justin Timberlake ile ilişkisi başlıyor. Bütün bir Hollywood gözünü bu çiftin üstünden alamıyor. Justin o sürede yeni çıkan bir grubun üyesi, Britney ise ideal, masum bir genç kız vizyonuyla hit şarkılar çıkartıyor. The Woman In Me ile aslında bu ‘‘ideal’’ çiftin dinamiklerini ilk defa başka bir taraftan öğreniyoruz. Justin’in ilişkileri boyunca kendisini aldattığını fakat 18-19 yaşında genç ve çok aşık bir kadın olarak bunları göz ardı ettiğini söylüyor Britney. Ve genç kadının hamileliğindeyse Timberlake kesinlikle çocuk istemediğini söylüyor. Kapalı kapılar ardında, sessiz sedasız kürtaj oluyor Britney ve kitabında bunun yaşadığı en acı verici şey olduğunu ekliyor. Bu noktada Spears’ın “Everytime” şarkısı herkese daha anlamlı gelmeye başlıyor. Senelerce şarkıyı eski sevgilisi Timberlake’e bir özür olarak yazdığı düşünülürken şu an ise şarkının hiç doğmamış bebeğine yazıldığı düşünülüyor.
Sonrasında gelen ayrılıkla Britney büyük bir çöküşe geçtiğini anlatıyor. Fakat hiçbir zaman ayrılığın ve kürtajın yasının tutulmasına ailesi ve menajeri tarafından izin verilmemiş. Şöhretinin zirvesini yaşayan genç bir kadın olarak daha fazla çalışması ve medyatik olması için etrafındaki insanlar tarafından baskıya uğramış. Justin Timberlake’in ayrılıktan sonra yayınladığı “Cry Me A River” şarkısının klibinde Britney’e çok benzeyen bir oyuncuya yer vermesi, klibin onu aldatan bir kadınla ilgili olması ve sonrasında Britney hakkında röportajlar vermesi genç kadının mental sağlığına hiç de iyi gelmiyor. Bu yıpratıcı süreçte yine kendisi de saygıdan uzak sunucuların programlarına katılmak ve turneye çıkmak zorunda kalıyor.
Jason Allen Alexander ile 50 saat süren evliliği ve hemen ardından Kevin Federline ile olan hüsranlarla dolu ilişkisi ve evliliği Britney’i oldukça yıpratıyor. Bu noktada ailesinin kendisine karşı tutumu da hiç destekleyici değil. 2007-2008 yıllarında genç kadın hakkında çocuklarına bakamadığı ve ‘‘kötü bir anne’’ olduğu yönünde haberler yapılmaya başlıyor. Sonrasında da kameralar karşısında saçlarını kazıdığı o an geliyor. Bu noktadan sonra olanları biliyoruz, Britney’nin babası Jamie Spears türlü yöntemlere başvurarak kızının yasal vasisi oluyor ve Britney’nin hayatının tüm kontrolünü eline alıyor.
Vasilik altına alındıktan sonraki süreci ise detaylı bir şekilde anlatıyor Britney. Korku filmlerindeki gibi bir hayat tasvir ediyor. İçindeki üretme ateşinin gün geçtikçe söndüğünü ve ona işkence eden insanların maaşını ödediği tuhaf bir sürecin içerisinde robota dönüştüğünü yürek sıkıştıran bir şekilde anlatıyor. Babasının Britney üzerindeki baskısının yanında, annesi de kendi anı kitabında kızı Britney hakkında olumsuz bir sürü şey sıralarken, kardeşi Jamie Lynn’in de çok farklı bir bakışa sahip olmadığını öğreniyoruz. Kız kardeşi Jamie Lynn de kendi anı kitabında ablasına dair pek hoş olmayan sözler söylüyor. Fakat 2017 yılında bir ödül töreninde Britney’nin yıllarca yapmak istediği bir performansı ondan habersiz olarak gerçekleştirdiğini öğreniyoruz. Britney kitapta aktardığına göre uzun seneler boyunca, şarkılarının remiksi üzerine bir performans kurgulamış fakat bunu sahnelemesine izin verilmemiş. Kardeşinin kendisine haber vermeden sahneye çıkıp kendi şarkıları eşliğinde tam da benzer bir şovu sahnelemesi Britney’i oldukça yaralıyor ve öfkelendiriyor. Tüm bu süreçte tabii ailesi ve etrafındakiler Britney’e istemediği sahne şovlarını zorla yaptırmaya devam ediyorlar. Çünkü para, para, para…
Kızının hiç kimseyle bağ kurmasını istemeyen babası, yıllar sonra sevgilisinin önerisiyle sadece vitamin kullanmaya başladığı için Britney’yi bağımlılıkla suçlayarak tekrar rehabilitasyona yatırıyor. Fakat Britney, bunun sebebinin sadece birisiyle sağlıklı bir ilişki kurduğu için olduğunu söylüyor. İnsanlarla yapılan gizlilik sözleşmeleri, harçlık alarak yaşamak ve ağır diyetler sonucunda Britney o coşkulu Vegas şovlarında iyice çöküşe geçiyor. Bu süreçte rehabilitasyona tekrar yatmamak için “Adsız Alkolikler” buluşmalarına gitmeye razı olan Britney, burada birçok güçlü kadınla tanıştığını ve bu toplantıların hoşuna gittiğini söylüyor fakat toplantı saatlerini kendi ayarlayamadığı için arkadaşlık bağı kuramıyor. Etrafında “gerçek” kimsenin barınmasına izin verilmiyor çünkü. Bu öyle bir baskı ki Britney’nin kuaförü, ‘‘Bu tempoda çalışırsan yaratıcı olamazsın’’ dedikten hemen sonraki gün işten çıkarılıyor.
2018 yılına gelindiğinde tekrardan oldukça ağır bir tedavi aldığı rehabilitasyon merkezine yatırılıyor. Çocuklarını haftada bir saat gördüğü, lityum kullandığı ve her hafta kan verdiği bir döneme giriyor. Orada yalnız kaldığı süre sebebiyle şu an hiçbir şeyden korkmadığını söylüyor Britney. #FreeBritney hareketi ise Britneygram podcast’ini hazırlayıp sunan Tess Barker ve Babs Gray’e Britney’nin avukatlarının ofisinden gelen bir ses kaydıyla aslında patlak veriyor. Kendi rızası dışında bir yerde tutulduğu bilgisi bu noktadan sonra yayılmaya başlıyor. Britney ise #FreeBritney hareketinden merkezdeki bir hemşirenin ona bilgisayardan göstermesiyle haberdar oluyor. Bu noktadan sonra merkezden çıkarılan Britney, belli bir süre geçtikten sonra babasına dava açabiliyor. Mahkemeye çıkmadan önce ne kadar korktuğunu ve heyecanlı olduğunu anlatıyor. Çünkü ilk defa gerçekten yaşadığı şeyleri anlatacaktı. Ah be Britney, 13 yıl sonra özgür bir kadın olma hakkını kazandığında ne sevinmiştik seninle birlikte!
Okuma önerisi – Davan davamızdır Britney Spears: #FreeBritney kampanyası, hayranlık müessesesi, kötücül babalar ve vasiler
Kitapta Britney’nin tüm yalınlığıyla anlattığı pek çok detay mevcut. Dönüp baktığımızda medyanın ve Hollywood’un insanları, özellikle de genç kadınları ne kadar tükettiğini görüyoruz. Genç bir kadının yas tutamamasından doğum sonrasında hemen kilo vermediğinde ayıplanmasına, kaç yaşında cinsel ilişkiye girdiğinin sorgulanmasından yoğun çalışma programının başkasının kontrolünde olmasına kadar ilerleyen şiddet zincirini görüyoruz. Spot ışıkları biz “normal” insanların gözünü kamaştırırken sahnedeki yıldızın da bir insan olduğunu unutabiliyoruz. Fakat hiçbir zaman insanlara birer nesne gibi bakan magazin sektörüne olan kinimiz geçmeyecek. The Woman In Me ile bunu çok daha net anladık. Her şeye rağmen çok güçlü ve güzel bir kadınsın Britney.