Bitmeyen nostaljinin peşinde: Genre ve era’ların rönesansı

Şu anda herhangi bir popüler giyim mağazasına girdiğinizde bir Slipknot tişörtü görmek dikkatinizi çekmiyor mu? Ya da asla geri dönmeyeceğini düşündüğünüz düşük bel kargo kaprilerin dört haneli fiyatlarla satılması? Zaman düzleminde küçük bir yırtık oluşmuş ve daha önce yaşadığınızı düşündüğünüz bir döneme tekrar dönmüşsünüz gibi…

Zamandaki bu küçük yırtığın ismi kuşkusuz ki trendlere yön veren TikTok, geri dönen ise nu metal dönemi. Deftones, Limp Bizkit, Korn gibi grupların öncülük ettiği; rap ve metal müziği harmanlayan bu genre tekrar tüm gücüyle popüler kültürde kendisine yer buluyor. Hem çocukluğuma denk geldiği hem de müzikal olarak çok sevdiğim için nu metal era benim için çok güzel ve zamansız bir dönem. Reddit’te aksini iddia edenler veya YouTube’da ‘vokal hocası grubun performansını değerlendiriyor’ videolarına kanmayınız. 2000’lerden bu yana sold out konserlerle günümüze gelen nu metal grupları ana akım medya üzerindeki etkisini kaybetse de TikTok ve X (eski adıyla Twitter) gibi platformlara bakılırsa eski gücünü yeniden kazanmak üzere. New York Times’ın ‘Hazır mısınız? Nu metal Rönesansı Geliyor’ başlığı ile yayınladığı yazı da bunun kanıtı niteliğinde.

Limp Bizkit GIF - Find & Share on GIPHY

Bu yenilenen ilginin olası bir nedeni de Z kuşağının nu metal sanatçıları tarafından aktarılan özgünlük ve ham duyguya olan hayranlığı. Dijital çağda büyüyen Z kuşağı, genellikle modern pop müziğin gösterişli ve aynı fabrikada üretilmiş seslerinden artık bir mola istiyor. New York Times konuyla ilgili makalesinde; kızının Deftones’un Change (In The House of Flies) şarkı sözlerini ezbere bildiğini fark edince neredeyse ağlayacak olan bir babaya da yer vererek yeni neslin Nu Metal’in cesur, pişmanlık duymayan stiline duyduğu hayranlığı vurguladı.

Peki geri dönen sadece nu metal dönemi mi? Tabii ki değil! 2000’lerin tüm ışıltısını taşıyan Y2K, bizi o eski Facebook profil fotolarına götüren emo kültürü, 90’lardan bir filmdeymişiz gibi hissettiren whimsigoth akımı… Bu akımları tüm ayrıntılarıyla, popüler kültür figürleriyle ve imzalarıyla ezberleyen Z kuşağı, şu anda bize tam anlamıyla bir “genre rönesansı” yaşattırıyor.

Bize çok daha yakın olan indie sleaze için bile giderek yükselen bir özlem söz konusu. (2010’lar, tumblr, Lady Gaga’nın ilk albümü, Gossip Girl kombinleri, üst üste giyilen ışıltılı parçalar ve eşofman takımlar, Terry Richardson fotoğrafları dersek belki zihninizde bir imaj uyanır.) Oysa ki –Z kuşağı dışındaki bizler- o dönemin içindeydik, yaşadık ve şu anda hem bu kadar geçmişte kalmalarına hem de bu kadar ilgi duyulmalarına anlam veremiyoruz.

Gossip Girl Drama GIF by Max - Find & Share on GIPHY

Konu, modanın kendisini 10 yılda bir tekrarlaması veya geçmişe duyulan özlemden çok daha farklı. Son zamanlarda Instagram’daki keşfet bölümünde gezinmek hafıza şeridinde bir yolculuk gibi gelmeye başladıysa bir sebebi var… Sosyal medya platformlarının latte sanatının ve Amaro filtreli gün batımlarının tek evi olduğu günler çoktan geride kaldı; artık sosyal medya platformları 80’lerin yıldızlarının kareleri ya da 2000’lerin bulanık podyum videolarıyla dolup taşıyor.

Okuma önerisi – Nostaljinin baştan çıkarıcı rahatlığı: 2000’ler neden geri dönüyor?

Nostaljiye adanmış platformların terzilik misyonu, geçmişten göz alıcı pop kültürü içeriğini halka sunmaktır ve işte bu noktada Instagram’daki @velvetcoke hesabı devreye giriyor. Velvetcoke, 1,8 milyon takipçi tabanına sahip. Kendisine yakın sayılarda takipçi kitlesine sahip yüzlerce nostalji hesabından bahsetmiyoruz bile.

Plak koleksiyonu ve Kate Bush’un yeniden dirilişinden 90’ların grunge ve Y2K estetiğine kadar, Z kuşağı kuşkusuz ki nostaljiye takıntılı. (Hatta bu genre’ları tüm ayrıntılarıyla o kadar benimsemişler ki, ben bile her hafta hangi giysinin grunge olup olmadığına dair TikTok kavgalarında bulabiliyorum kendimi.) Ve dürüst olmak gerekirse, artık hepimiz nostaljiye takıntılıyız ve buna kimse şaşırmamalı.

Z kuşağı, “Son Şanslı Nesil” benzetmesi yapılan Y kuşağının yani mileynallerin zıt kutbu olarak görülebilir. Milenyaller gelişen bir dünyaya doğmuşken, Z kuşağı halihazırda düşüşte olan bir dünyaya doğdu. Gelecekleri sayısız krizin dengesinde sallanırken, teselliyi geçmişte bulmalarını kim garipseyebilir ki? Sadece moda veya müzik değil, dizilerde bile durum böyle. Netflix’in bilimkurgu nostalji bombası Stranger Things, Z kuşağına benzersiz bir çekicilik sunuyor. Dizide yalnızca Z kuşağının hakim olduğu bir kadro yer almıyor, aynı zamanda yanlış anlaşılan bir grup gencin hem kendilerini bulması hem de dünyayı tüketilmekten kurtarmasının hikayesi var. Kıyamet benzeri bir yeraltı dünyası, Z kuşağının kendi geleceği için verdiği savaştan da bahsediyor. Aynı zamanda dizinin nostaljik estetiği, gerçeklerden kaçmanın rahatlığını da sunuyor.

Millie Bobby Brown Netflix GIF by Stranger Things - Find & Share on GIPHY

Bu tarz dizilerin tüketime, özellikle de modaya olan etkisi yadsınamaz. Nostaljiden ilham alan moda, Z kuşağının amaca ve sürdürülebilirliğe olan ilgisiyle birleşince genç tüketicileri ikinci el alışverişe çekiyor. Örnek vermek gerekirse ikinci el moda alım satım platformu Depop’un aktif kullanıcılarının yüzde 90’ı 25 yaşının altında.

Depop’un geçen yıl Etsy tarafından 1,6 milyar dolarlık devasa satın alımının ardından, ikinci el modanın küresel bir fenomen olduğunu söylemek mümkün. Giderek daha fazla ünlü kırmızı halıda vintage kıyafetlerini sergiliyor. Love Island bile ilk kez önceden giyilmiş kıyafetleri oyuncuların gardırobuna sokmak için eBay ile ortaklık kurdu. TikTok’ta modaevlerinin yeni koleksiyonlarından ziyade 90’lar veya 2000’lere ait koleksiyonlarını daha sık görebilirsiniz. Ve evet, nostalji sayfalarının yaşları 20’nin altındaki admin’leri, bu nostaljik moda koleksiyonlarının hepsini ezbere biliyor!

2023’te 100 milyar doları aşan ikinci el moda pazarının 2026’ya gelindiğinde 200 milyar doları aşacağı öngörülüyor. Her yıl 92 milyon ton tekstil atığından sorumlu olan hızlı moda ile ikinci el modanın popülaritesi, iklim değişikliğiyle mücadelede de büyük bir fark yaratıyor. Bu şekilde, Z kuşağının geçmişe olan takıntısı sadece bir rahatlık kaynağı değil, geleceklerini korumak için kullanılan güçlü bir araç. Insider (önceki ismiyle Business Insider), Z kuşağının “bugünün ekonomisinde büyümek imkansız” hissettirdiği için 90’ları tüm genre’ları ile birlikte geri getirdiğini söylüyor.

Arabalı sinemalar gibi eski usul trendlerin geri dönüşü bile bu nostalji sevgisinin bir etkisi. Üstelik yazının başında bahsettiğimiz gibi müzik, nostalji sevgisinin en çok etki ettiği alanlardan. ‘90’ların ezgileri geri döndü’ deyip geçmek basit bir tanımlama olur. Axios’a göre şu anda Amerika’daki en popüler müzik rütbesi, 10 yıl önceki parçalara ait (teşekkürler TikTok) ve bu oran günümüzdeki yeni albümlerin dinlenmesinden bile daha fazla.

#NuMetal ve #y2k gibi genre’lara ait etiketler TikTok’ta 10 milyarlarca kez izleniyor ve Z kuşağı 90’ların moda trendlerine doyamıyor. Düşük belli kotlar için (ben dahil olmak üzere) rafları tarıyoruz, kendi dolabımızda yer açıyoruz ve hepimiz bu geçmişe dönüşü kucaklıyoruz. Nedeni ise basit, nostaljik olmak için çok uzak değiller ama hepsi bize çok yakın olan “o son iyi hissettiğimiz” daha basit dönemleri anımsatıyor.

Nostalgic Rashida Jones GIF - Find & Share on GIPHY

Bazıları, Z kuşağının iklim değişikliği, hızla yükselen enflasyon ve küresel huzursuzluk sorunlarını gündeme getirmeyen “daha basit bir zaman” için can attığına inanıyor. Z kuşağı aynı zamanda mental sağlık krizinin de ön saflarında yer alıyor, çünkü Z kuşağı hayata dair en az olumlu bakış açısına sahip grubu temsil ediyor. Tüm bu 80’ler, 90’lar ya da 2000’lere dair sıcak rahatlatıcı hissin popülerleşmesi, bizi yukarıda saydığımız tüm genre’ların popüler olduğu bir kostüm partisinde gibi hissettiriyor olabilir. Aynı zamanda ileriye bakmak korkutucu göründüğünde, geriye bakmak daha kolay olabilir. Ama doğru kullanıldığında ve yönlendirildiğinde, nostaljimiz bizi geleceğe iten şey olabilir.

Belki de 80’ler, 90’lar ve 2000’lere geri dönmek biraz soluklanma sağlar ve bilgili bir kararlılıkla ilerlemek için bize yeniden enerji verir.