23. İstanbul Tiyatro Festivali, Şahika Tekand ve kurucusu olduğu Studio Oyuncuları tarafından sahnelenen Io ile perdelerini açmıştı. Oyun ayrıca sezon boyunca izleyiciyle buluşmaya devam edecek. Io’yu izledikten sonra, tragedyalarda anlatılmaya dahi değer görülmemiş “meczup” kadın Io’nun hikayesini Şahika Tekand’tan dinledik.
Burak Zafer Sırmaçekici ile 2015 yılında, Lokanta Armut’ta tanışmıştık. Gizli kalmış bir lokasyonda, kendine has bir köşede bulmuştuk Lokanta Armut’u. Ne leziz yemekler yemiştik orada bir de nefis bir sohbet etmiştik! Tadı hâlâ damağımızda olduğundan, Burak Zafer cephesinden yeni bir mekan haberi gelince derhal dadanmalıyız dedik ve kapısına dayandık: Primitif Sokak Lezzetleri.
Günlerdir Şilili kadınların dansını ve tüm dünyaya hızla yayılışını, kitlesel olarak dayanışmanın nasıl büyüdüğünü izliyoruz. Kadın dayanışmasının sınır tanımadığının bir kanıtı.
Can Yayınları’nın yeni öykü uygulaması Trendeki Yabancı’yı, Genel Yayın Yönetmeni Selim Bektaş anlatıyor.
Backstage by German Legend konser serisinin ikinci ayağında Al’York’un o dur durak bilmeyen enerjisini sahnede izlemek için Eskişehir’deydik.
Konserlerinde gitarını, çalmaları için hayranlarına verecek kadar deli dolu, şarkılarına çektiği absürt klipleriyle bize sürekli türlü zihin oyunları yaşatan, ne tam olarak saklı kalmış ne de abartılmış; tam da tadında kariyerini sürdüren müzik insanı Mac DeMarco… Ve uzun bir bekleyişin ardından şimdi İstanbul’da.
Rock’tan pop’a geniş bir skalada ilerleyen, son 20 yılın şahsına münhasır gruplarından Coldplay. Son albümleri Everday Life’ı ise dijital çağa yaraşır bir şekilde YouTube üzerinden verdiği bir konserle tüm dünyaya tanıttı. Ama bu lansmanın arkasında, bahsedilmesi gereken başka bir hikaye daha var.
Recep İvedik serisinin geçtiğimiz hafta vizyona giren bu son filmi, bir altkültür ikonunu Kenya’da temaşa içinde aşağılamaya, hem de çokça yaslandığı sınıfsal çatlaklara dahi itibar etmeden küçük görmeye çalışıyor.
Görücüye çıkacağı dönemi doğru planlayamamanın ya da enfes bir filmografinin içinde ‘görece vasat’ olarak nitelendirilmenin ceremesini çeken filmler vardır. Bunların bazıları küçük bütçeli bir ilk film, bazıları box office fiyaskosu, bazıları da eleştirmenler tarafından yerden yere vurulan mutlak başarısızlıklar olarak alır sinema tarihindeki yerini.
Size rüya takımı sayalım: Robert Pattinson, Zoë Kravitz, Paul Dano, Matthew McConaughey, Colin Farrell, Andy Serkis…
Hayatımızın vazgeçilmez yeni figürü: 50 yaşındaki beybi Yoda. (Ama nasıl sevimli!)
Diziler dünyasına ilgili herkesin heyecanlanacağı haber bugün resmen duyuruldu: Berkun Oya, canavar gibi bir kadroyla Netflix’imizi şenlendirmeye geliyor.
İki kardeşin geçmiş ve birbirleriyle yüzleşmelerini konu alan Tell Me Who I Am, sarsıcı hikayesiyle ‘Netflix’te izlenmesi gerekenler’ listesine girmeye hak kazanıyor.
Tuğrul Tülek, yıllardır hem sahnede hem ekranda yüzüne alıştığımız bir oyuncu. Ama sadece bir oyuncu dersek, onu eksik anlatmış oluruz. Oyunculuğun yanında yönetmen, çevirmen ve müzisyen. Tüm bunları yaptığına, üstelik hiç düşmeyen bir tempoda hepsine vakit ayırabildiğine tanık olunca merakımız iyice artıyor, anlatacağı her şeye kulak kesiliyoruz.
Sportif ruhun, disiplinin, rekabetin mutfağa nasıl yansıdığını onu her izlediğimizde anlıyoruz. Kendini bir adım öteye taşımak uğruna gerçek bir savaşçı o. Hırslı, başarmak uğruna kendi yolundan giden ve cesur. Henüz de çok genç.
Aynı göğün altında uzandığımız için mutlu olduğumuz Merve Çalkan’a birkaç soruyla dadandık.
Tolga Tekin’le muhabbet etmek, Kelebekler’i izlediğimiz günden beri aklımızda ve sonunda, sezonun en absürt ve çarpıcı oyunlarından Polisler’i izleyip onunla yollarımızı kesiştirdik; distopyalardan girdik tiyatronun değişiminden çıktık, arada bir de Al Pacino’yu selamladık.
23. İstanbul Tiyatro Festivali, aklımızda onca oyun ve performansla birlikte geride kalıyor. Sahnede yolumuzun kesiştiği ekiplerden biri de Tuşba Kent Tiyatrosu…
”Süper besin” denince gözümüzün önüne hep Süpermen peleriniyle uçan goji berry’ler, chia’lar, kinoa’lar, kale’ler geliyor; tabii ıspanak, muz, havuç, zerdeçal, zencefil sizleri de unutmayalım.
Sahnede olduğu her andan keyif aldığını belli eden ve bu keyfi izleyicisiyle de cömertçe paylaşan bir müzisyen Murat Kılıkçıer. Kendisini In Hoodies projesiyle birlikte sahnede izleyenlerin de çok iyi bildiği üzere… 15 Kasım’da Backstage by German Legend serisi kapsamında Bina’da verdiği konserinde sanki evinin salonunda bol müzikli bir muhabbetteymişiz gibi hissetmemiz de bu yüzdendi muhtemelen.